İnsanlara hükmetmek isteyenlerin ve bu hükme bir gerekçe
bulmak isteyenlerin yaptığı ilk şey kendilerine ölü bir lider bulmaktır. Çünkü
üzerine rivayetler yazmak ve yazılı rivayetler üzerinden iktidar kurmak son
derece kolaydır. Hele bir de o rivayet edilenler kulaktan kulağa bugüne
gelmişse.. Yaşayan liderler üzerinden ise bir iktidar kurma şansı ise hiçbir
zaman olmaz. Yukarıdakinin gerçekleşmesi için yapılacak olan şey ise liderin
ölümünü beklemek olacaktır.
Ama ilginç bir konu daha var ki, o da günümüz lider kültleri
üzerinde bunun yapılmasının zorluklarıdır. İnternet çağının, kamera-ses kayıt
özellikli makinaların ilk okul çağındaki çocukların dahi kullanabileceği
kolaylıkta olması bahsi geçenlerin insana ait hertürlü çirkinliği
taşıyabileceğini de gözler önüne seriyor.. Ölü liderlerin tuvalete
gidebileceğini dahi düşünemeyen günümüz yaşayanlarının onu idrarını yaparken
görmesinin toplumda yaratacağı etki inanın çok büyüktür. Bir insanın inancını
sorgulaması kadar sarsıcı bir anı yoktur. Buna en güzel örnek Can Dündar'ın
Mustafa isimli belgeselinin Kemalistler üzerinde yarattığı etkiydi. Mesela
bugün iktidar aracı olarak kullanılan dinin ve onu temsil edenlerin saklanan
hikayeleri son derece sarsıcı konular içermektedir. Mesela Hz. Muhammed'in
doğumunu, yaşamını her türlü güzellemeler ile kutlayanlar, kutsayanların
ölümüne dair hiçbir anı düşünmek istememesi, anlatamaması düşündürücüdür.
"Rivayet" edilenlere göre Veda hutbesinde 124 bin kişiye hitap eden
bir liderin cenazesinin 3 gün bekletilmesi, ve sadece 7-8 kişi ile cenaze
namasının kaldırılması, o sırada halife olacak olanların (Ali hariç) yeni lider
seçmek için toplantılar yapmasını kimseden duymayız. Öyle ki bunun böyle
olmadığı dahi konu edilmeyen birşeydir. İktidarların kimin üzerinden kendisini
var ettiğini ve o kişinin hangi yönlerinin gösterildiğini hangi yönlerinin
gösterilmediğini araştırdığınızda o iktidar otomatik olarak varlığını
yitiriyor.. Ölü liderleri baskı aracı olarak kullanmak tüm iktidar yapılanmalarının
başlıca silahıdır.. Onu elinden aldığınızda çıplaklığından kendiside
ürkecektir.
Ancak geleceğe dair umutlarım var. Çünkü yukarı da
belirttiğim teknik gerekçeler bu yöndeki yaklaşımları örtbas edilmesi için
rahatlıkla kullanılabilir.. Elbette hafiye gibi kimse kimsenin peşinden
koşmamalı, özel hayata müdahaleler olmamalı. Sadece tüm siyasal süreci bir film
şeridi gibi önünüze koyduğunuzda söylemler, eylemler, çevresi arasındaki
zıtlıklar sizin onu rahatlıkla değerlendirmenizi sağlayacak, ve onu kullanmak
isteyenlerin fazlasıyla elini zayıflatacaktır. Bu yüzden bireyin kendisi ile
başbaşa kalmasının zamanı artacak ve toplumsallaşma sürecini kendisinden
başlatacak olması daha dirençli bir toplum oluşmasının önünü açacaktır. Tabi
bunu yaparken de buna gerekçe olacak olan eşyaya, teknolojiye mahkum
olmamanında yolları aranmalı...
yakup
yakup
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder